24 Mart 2013 Pazar

İlk Eğitim: Yamaha Riding Academy



16 Mart 2013 Cumartesi günü Ekşiteker kızları olarak katıldığımız Yamaha Riding Academy’deki kadınlara özel olan ücretsiz güvenli sürüş eğitimimizin üzerinden epey bir zaman geçmesine rağmen blog yazısını yayınlayamamıştım. Şimdi gecikmeli yazımı eksikleriyle beraber nihayet ekliyorum.


Hepimizin bildiği büyük bir gerçek var ki o da motosiklet kullanırken elbette kazançlarımız ve kayıplarımız olduğu. Teorik eğitimin ilk girişinde bu kazançlar ve kayıplar üzerinde konuştuk ve kazançlarımızın çok daha fazla olduğunu bir kez daha öğrendik.

Kayıplarımız noktasında ise en büyük riskimiz şüphesiz ki kaza. Bu noktada kazaları da engelleyip, motosiklet sürüşünü kazanca çevirmenin en büyük yolu motosikletimizle bir bütün olabilmek. Öncelikle bu bütünlüğü sağlamak adına başlangıç seviyesinde en az 5000-6000 km yol yaptıktan sonra eğer düşünüyorsak motorumuzun hacmini yükseltmek adına yeni bir motor almayı tercih etmeliyiz.

Kazançlarımız konusunda pek çoğumuzun bildiği ekonomiklik, daha fazla hareketlilik, daha az park alanına ihtiyaç duyma, otomobile nazaran daha çevre dostu olma ve keyifli sürüş gibi unsurlar mevcut. Ancak burada eğitimde üzerine düşülen nokta kayıplarımız ve kayıplarımızı doğuracak riskleri ortadan kaldırmaya yönelik bilgiler oldu.

Ciddi bir motosiklet kazasında aslında önceden tahmin edebileceğimiz riskler olması ve bu risklerin bilincinde olmamız bizi kazadan uzak tutar. Örneğin kör noktaları önceden tahmin edebilmek ve ona göre bir sürüş uygulamak bunlardan biridir. Daha yavaş gitmek, sollamalarda görmediğimiz noktalarda çıkış yapmamak, kontrolsüz kavşaklarda daha dikkatli olmak bizim önceden tahmin edip, uygulayabileceğimiz şeylerdir.

Sürüş yeteneği ne kadar gelişmiş olsa da kullandığımız aracın lastik havasından lastik diş derinliğine, fren balatasının kalınlığından fren diskinin durumuna kadar bizi olumsuz etkileyen unsurlar mevcuttur. Ayrıca aşırı hız ve alkol diğer tüm araçlarda olduğu gibi motosikletlerde de kayıp riskini en üst sınıra ulaştıran nedenlerdir.

Ayrıca motosikletlerin belirli bir taşıma kapasitesi üzerine çıkması durumunda bütün yükün arkaya binmesi sonucu özellikle viraj giriş çıkışlarında motosikletin kontrolünü kaybetme ihtimalinin arttığı göz önünde bulundurularak, motosiklete aşırı yük almaktan kaçınmamız gerekir.

Sürüş kıyafetleri oldukça önemlidir. İster 50 metre, istersek 1000 kilometre yol gidelim, sürüş kıyafetlerimizin her zaman eksiksiz olması gerekir. Örneğin 50 metrelik sürüş mesafesi içinde biz oradan geçmeden önce yolumuz üzerinde kaza yapmış bir aracın çekilmiş olması ve yolda o kazadan dolayı yağ olması ihtimali bizim kayıp düşmemize ve kaza riskimizi arttırmamıza sebep olur. Sürüş kıyafetlerimizin tam olması bu 50 metrelik sürüş içerisinde kayıp düşmemiz durumunda yine düşüşümüzün trajik sonuçlar doğurmasına engel olacaktır. Türkiye’de tüm dünyada olduğu gibi takılması gereken tek zorunlu ekipman kasktır. Ancak herhangi bir biçimde motosikletten düştüğümüz anda ilk vurduğumuz yer ayak bileğimizdir. Arkasından dizimiz, kalçamız, dirseğimiz, omzumuz ve en son kafamız gelir. Kafamızı yere vurma ihtimalimiz %20 dolaylarındadır. Ancak kaskımızın kafamızda olmaması durumunda bu %20’lik ihtimal oldukça ciddi bir ihtimaldir.

Motosikletlerimizin bakımı da oldukça önemlidir. Motosikletler iki tekerli araçlar oldukları ve aslında fizik kurallarına aykırı hareketlerle döndükleri için kesinlikle bakımlarını aksatmadan yaptırmamız gerekir.

Teorik eğitimde aldığımız bilgileri tartışarak, değerlendirdikten sonra inanılmaz korkunç bir havada, karla karışık yağmurun altında, rüzgara karşı 6 kadın ve 6 YBR 125 olarak piste çıktık. Alanda bizimle beraber 3 de eğitmenimizle o havaya rağmen tüm gün durmaksızın eğitime devam ettik.


Aramızdan 3 arkadaşımız hali hazırda motosiklet sürücüsü oldukları için biz geri kalan 3 kişi, bu vites, bu fren, bu gaz, bu debriyaj şeklinde önce motorumuzu tanımaya başladık. Yaklaşık bir 10 dakika sonra da motosikletlerimiz üzerinde, eğitmenlerimizin yönlendirmesiyle pistte turlamaya başladık.

Zaman zaman artış gösteren rüzgara ve hızlanan yağmura rağmen bizim için temel sürüş eğitimi zorlu şartlarda tamamlandı. Slalomlar, vites alıştırmaları ve ani frenleme tekniği üzerine yaptığımız çalışmalar sonucunda da Yamaha Riding Academy’den sertifikalarımızı alıp, evimize döndük.


Eğitimde izlediğimiz birkaç videonun İngilizce versiyonlarını da ekliyorum. Tamamını bulabilmek için çok uğraştım ancak elime geçen ancak bu kadarı oldu.

Blog yazısını çok fazla uzatmanın gereği yok. İlerleyen zamanlarda alacağım eğitimlerle de karşılaştırmalar yaptıkça daha iyi bir anlatım gerçekleştirebileceğimi düşünüyorum. Şimdilik ilk temel eğitim anımız böyle olsun.


Tehlikenin Sezilmesi:




Yanılsama:



Kör Noktalar:




Kaskın Önemi:

1 yorum:

Unknown dedi ki...

teşekkürler

Yorum Gönder

Hürriyet